Friday, December 07, 2007

Stat rosa pristina nomine, nomina nuda tenemus

En sevdigim radio programlarindan bir tanesi New York radyosundan yayinlanan Radio Lab (http://www.wnyc.org/shows/radiolab/) Uyku, zaman, stress, uzay gibi felsefe ile bilimin cogunlukla ortak konularini siradan, basit bir dille inceleyen seker tadinda yayinlar yapiyorlar. Bir programin konusu “Ben kimim?” idi. Bu bolumde "Insan kim oldugunu nasil bilir? Insani insan yapan nedir?" gibi buyuk sorulari degisik acilardan inceliyorlardi. Burada soyle bir deneyden soz ettiler: Deneklerin hepsi ailelerinden, arkadaslarindan baska kimsenin tanimadigi, sizin benim gibi siradan kisiler. Bu deneklerin resimlerini cekiyorlar. Sonra basit bir bilgisayar programi kullanarak deneklerin resmiyle unlu bir kisinin resmini birlestiriyorlar, mesela Bill Clinton. Ortaya cikan resim yari denek-yari Bill Clinton gibi bir sey oluyor. Bu resmi denekleri tanimayan kimselere gosterdiklerinde herkes resimde Bill Clinton’u seciyor. Yani o resim herkese Bill Clinton olarak gorunuyor. Ayni resmi bu sefer denegin kendisine gosterdiklerinde, resmin kendine ait oldugunu soyluyor. Yani insanlar bir karmasa icinde bile kendilerine ait olani secebiliyorlar. Bir cesit kendini tanima, kim oldugunu bilme gudusu bu. Genetik olarak buna programlanmisiz. Aynada kendi yuzumuzu gordugumuzde kendimizi gordugumuzu bilmemiz gibi bir sey.
Yakin zamanda bu deneyi aklima getiren bir olay oldu. Bir zamandir, hevesle ve heyecanla bekledigim bir sey… Sonunda gerceklestiginde bende derin bir hayalkirikligi yaratan bir sey… Sebep: Tek bir harf…Soyadimdaki minik, miniminnacik bir hata. Y yerine dikkatsizlikle konmus bir K, bir kucuk harfin bir kucuk kolu… Nedir peki bu kadar problem olan? Cunku bu miniminnacik hata yuzunden, ismim bana benim ismim gibi gorunmuyor! Sanki ben degilim oradan bana bakan, baska bir insan. Ismi benimkine beni sinir edecek kadar benzeyen ama ben olmayan bir insan! Sanki o minicik harfin minicik kolu, bas parmagini bitistirdigi isaret ve orta parmaklarinin arasina gecirmis, bana alenen hareket cekiyor: “Aldin mi babayi???” Aldim, cok mersi.
Isimlere bu takinti neden? En azindan bana ozel bir takinti olmadigini soylemekte fayda var. Yazinin basligi Umberto Eco’nun Gulun Adi romaninin bitis cumlesi: “Adiyla var bir zamanlar gul olan, yalniz adlar kalir elimizde…” Yalniz adlar kaliyor elimizde, sahip cikmali…

0 comments: