Thursday, March 12, 2009

Film: Issiz Adam


Issiz Adam'in methini herkesten her yerde oyle cok duydum, oyle cok okudum ki, film Turkiye'den gelen son koliden cikinca (tesekkur ederim canlarim, icindeki herseyi cok sevdim, cok begendim!) ne kadar sevindigimi ve seyretmek icin ne kadar sabirsizlandigimi tahmin edebilirsiniz.

Yazinin geri kalaninda bu filmle ilgili dusuncelerimi anlatmak istiyorum ama bunu yaparken filmin sonuyla ilgili de birseyler soylemek istiyorum. Bu yuzden filmi seyretmemis olanlar simdiden okumayi biraksin. Okumaya devam edip filmin sonunu ogrenirseniz gunah benden gitti. Hadi o zaman basliyoruz.

Oncelikle filmin giris bolumundeki kahramanlarimizin flortlesme surecini anlatan sahneler bana cok yapay geldi. Yeni tanisip birbirlerini etkilemeye calisan insanlar gercekten bu kadar farkli, bu kadar gercekten uzak bir dille mi konusuyorlar? Sayet oyleyse oyle deyin, inanirim. Ben 10 senedir piyasayla iliskisini kesmis biri olarak bu guncel muhabbetlere yabanci olabilirim. Bu yuzden bunu filmin hanesine degil kendi haneme yazarak ilerliyorum.

Ikinci olarak kahramanlarimizin birbirlerini cok sevmelerine ragmen birlikte olamayislarini gosteriyor film. E ama guzel kardesim, sen daha 1 aydir birlikte oldugun adamin annesine "anne" demelere kalkiyorsan, evlenme hesaplarina girisip sakadan da olsa bunun imasini ediyorsan adam paniklemez mi? Sayet ben kiz tarafi olarak bile paniklerim. Zaten kizimizin biraz psikopat oldugu cocukla ayrildiktan sonra adamin cocuklugunun gectigi eve gidip yastiklarini filan koklamasindan da belli. 1 ay diyorum be guzel kardeslerim, insaf yahu hangi akli basinda insan yapar bunu? Ayrica yine ben kiz tarafi olarak soyluyorum, 1 ayda beni sikbogaz ettigi icin gidip ayrildigim sevgilimi evimize alip yatak odami gosteren annemi omur billah affetmem, bu da boyle biline!

Tabi bunlari abartarak soyluyorum ama aslinda demek istedigim madem modern iliskileri inceleme iddiasindasiniz, iste modern iliskilerin gercegi bu. Bosuna "Sex and the City" gunumuz kadinlarinin en etkileyici buldugu, akil aldigi, en kendine benzettigi karakterler iceren dizi degil. Modern kadinin gercekligi ask filmlerinin kahramani olmayi arzu eden guduleriyle erkeklerle iliskiler konusuda esit olma arzusunu birarada idare etmeye calismasindan kaynaklaniyor, derin asklarin acilarindan degil maalesef.

Son olarak soyleyecegim aslinda sadece bu filme ozgu degil, en siradan Hollywood yapimindan en uyduruk Bollywood filmine kadar gecerli bir sey. Ask, sevgi nedense perdeye her yansidiginda boyle birden bire ortaya cikan, yakip kavuran, kendinden gelip geciveren, herkesin sahip olmak icin, bir gun basina konacak talih kusunu bekler gibi bekledigi bir sey olarak temsil ediliyor. Oysa iliskilerin gercek yuzu cok farkli. Sevgi ve ozellikle uzun soluklu iliskiler, ozen istiyor, ilgi istiyor. Karsindaki insani sadece seni sevdigi icin, varligina alisik oldugun icin ona karsi duyarsizlasmadan her gun her gun yeniden sevmeyi, ilgi gostermeyi, ona deger verdigini gostermeni gerektiriyor. Zahmetli isler bunlar, pit diye olmuyor!!! Gerceklerin boyle oldugunu gostersek herkesin iliskiler konusundaki beklentileri daha gercekci olur, sonunda da herkes daha mutlu olur gibime geliyor.

Demek istedigim odur ki her erkek biraz ugrassa sevdigi kadina bir aksam yemegi icin mum isiginda ozel bir yemek hazirlayabilir. Maksat "hayat musterek" diyerek, temizlige, camasira, yemege yani insanin hayatini bir aile olarak idame ettirmesini gerektiren her turlu siradan, gunluk, basit ama kirli isin altina gocunmadan, sizlanmadan esit bir sekilde omuz veren bir partner bulmakta.

Simdi ben bunlari dedim diye bana "sen romantik degilsin hatta tas kalplisin, tas!" diyen Mr.D'ye hak verebilirsiniz. "Ne yapayim ben boyleyiiiiim."

4 comments:

nurvenur said...

Cok guzel bir film elestirisi olmus. Ben henuz izlemedim ama cok vicik vicik bir romantik filme benziyor. O yuzden izlemeyi de dusunmuyorum.

Bu arada bu Turkiye'den paket gonderme olayi pahali birsey mi? Fiyat hakkinda herhangi bir bilgi verebilir misin?

Tesekkurler

philosophique said...

Tesekkurler! Herkes filmi bu kadar begenince ben aslinda siradan romantik bir film olmadigi izlenimine kapilmistim nedense, cok safmisim. :)

Bana simdilik hep kucuk kucuk paketler gonderdiler, fiyatini bilemiyorum. Sorup ogrenip sana haber vereyim.

tayfun said...

Fazla gerçekçisin bence.

Özellikle filmlerde zaman konusu biraz garip oluyor. Bir film "ay"ı gerçek hayatta ne kadar ediyor acaba?

philosophique said...

Merhaba Tayfun,
Yazimi sadece okumakla kalmayip yorum da biraktigin icin tesekkurler.
Evet, gercekci oldugumu dusunmekte haklisin. Benim begendigim, izlemekten zevk almaktan seyrettigim filmler de boyle. Hayatin kendisi zaten bu kadar ilgincken onu fazla degistirmeye gerek oldugunu dusunmuyorum.
Sagol!