Tuesday, April 20, 2010

Nerelerdeyim?


Butun bir hafta sonunu yeni ev bakarak gecirdik. Elm City'e donus yapmaya karar verip su anda icinde oturdugumuz evi ararken serzeniste bulunmustum. Isin ozu su: Bizim buralardaki evler zamaninda tek ailenin yasadigi konaklarmis. Zaman gecmis, insanlar fakirlesmis. Turkiye'deki gibi konaklari elden cikarip bahcelerine apartman konduracaklarina, bolup ayirip kucuk apartman daireleri haline getirmisler. Bu sebepten bir evin icinde 5 daire varsa, besinin de farkli bir duzeni olabiliyor. Bunlarin cogu da bir garip. Mutfaga yatak odasinin icinden gecilerek gidilen evler mi ararsiniz, tuvaleti banyosu sonradan konduruldugu icin hobbit boyu olan evler mi. Ne enteresanlik ararsaniz var, eli yuzu duzgun bir tane yok. Boyle cesit cesit apartman dairesini gezerken akan tavanimizi bir turlu yaptirmayip bizi tasinmaya mecbur eden ev sahibimize bir hayli sovdum. Olay su ki, bizim evimiz aslinda istedigimiz hemen her ozellige sahip: Yeri guzel, kirasi makul, isitma parasi kiranin icinde, park yeri var, iki buyuk odasi bir de extra mutfagi var. Buna ragmen, dunya aymazi ev sahibimiz evle hic ilgilenmiyor, butun sikayetlerimize kulak tikiyor. Once yavas yavas akmaya baslayan catimiz sonra kac tamir dememesine ragmen hala akmaya devam edip sinir bozucu bir hale gelince biz de careyi tasinmakta bulduk.
Neyse ki bir kez daha sansimiz yaver gitti, eli yuzu duzgun, bize sorun cikarmayacagina inandigimiz bir ev bulmayi basardik. Hadi bakalim hayirlisi demekle yetiniyorum.



Sanki bu isler yetmezmis gibi, bir de benim pasaportumun suresi bitti. Bakiniz buradan NY baskonsoloslugu ile is yapan herkese ilan ediyorum. Baskonsolosluga sahsen basvurdugunuzda 1 saat kadar suren pasaport uzatma islemi posta araciligiyla yapmak istediginizde tam 4 hafta aliyormus ey ahali! Saka gibi! Ben bunu bilmedigim icin yolladim evraklari onceden. Sonra mecburen kuzu gibi NY'a gidip evraklari geri isteyip isimi sahsen gordurmek zorunda kaldim. Sakin benim yaptigim hataya dusmeyin, aklinizda olsun.



Neyse ki hava guzeldi ve isimiz gercekten de 1 saatte bitince sabah 10 itibariyle kendimizi NY'un ortasinda issiz gucsuz, avare bulduk. Firsattan istifade kendimizi Cin mahallesine attik. NY'un en keyifli yerlerinden biri hafta ici olunca bir miktar daha gezilebilir oluyor. Burada alisveris yapmaktan her zaman hoslanmiyorum ama bu sefer butun esarplarda, cantalarda, turlu turlu ivir zivirda gozum kaldi.:) Guzeller guzeli esarplar sadece 5 dolardi yahu.
Bol bol yuruyup yorulduktan sonra kendimizi trene attik. Mr.D'nin annesi gelince NY'a yeniden gidecegiz herhalde. Dort gozle bekliyorum!:)

1 comments:

biberli said...

desene yeniden kutu yapma işlerine başlayacaksınız. neyse kurtulmuşsunuz ya akan damdan, hayırlısı...kolay gelsin güzelim, öperim...