Saturday, October 16, 2010

Washington, D.C.

Eylulun ilk gunlerinde gittigimiz Washington DC gezisinden bir kac kare. Oturup uzun uzun yazmak isterdim ama ne yazik ki bir turlu vakit bulamiyorum. Hic degilse sizleri resimlerden mahrum etmeyeyim.

DC'ye konferans icin gittigimizden vaktimiz kisitliydi. Zaten aslinda daha once DC'ye yakin yasamis oldugumuzdan pek cok kez gitmisligimiz var. Daha onceki DC yazilarina buradan ve buradan bakabilirsiniz. Bu kez konferanstan vakit buldugumuz bir aksamustu bir yuruyus turuna katildik. DC By Foot adindaki sirket bedava yuruyus turlari duzenliyor. DC'ye ilk kez gelenler kadar daha once gormus olanlarin da keyif alacagi bir tur. Tur rehberleri cok bilgili, hem tarihi olaylari biliyor, hem de eglenceli seyler anlatiyorlar.

Turun ilk duragi Washington Monument. Adindan da anlasilacagi uzere Amerika'nin ilk baskani George Washington anisina dikilmis bir obelisk. Neredeyse 170 m uzunluguyla dunyanin en yuksek tas yapisi (yani icinde hicbir metal iskelet yok!) 1910 yilinda cikan bir kanun DC'deki yapilarin yuksekligini sinirladigi icin su anda DC'nin un yuksek yapisi Washington Monument. Iceri girip en ust kata cikarak DC'nin panoramik manzarasini seyredebiliyormussunuz, ama bizim vaktimiz olmadi. Bunu yapmayi dusunenlerin erken gelmesini tavsiye ediyorlar. Hem biletler bitiyormus hem de cok sira oluyormus.




Washington Monument Mall diye bilinen buyuk, dikdortgen bir park alaninin tam ortasinda. Bu parkin dogu ucunda Capitol Hill var, yani Amerikan Kongresi. Washington Monument'tan Kongre binasinin gorusunusu:



Mall'in bati ucunda da Lincoln Memorial var, yani Lincoln aniti. Turun sonunda taa o uca kadar yuruyup Lincoln Anitini gezmis olacagiz, ama simdilik uzaktan bir goruntu:


Yine Washington Monument'in onunde durup bu kez kuzeye baktiginizda da tam karsiniza White House, yani Beyaz Saray dusuyor:


Washington Monument'i arkanizda birakip batiya dogru yurumeye basladiginizda bu kucuk tas karsiniza cikiyor, Jefferson Pier.

Amerika'nin ucuncu baskani Thomas Jefferson, Amerika'nin sadece siyasi olarak degil bilimsel acidan da gelisip Avrupa'dan bagimsiz olmasini arzuluyor. Bunun bir simgesi olarak da Washington'un ortasindan tam bu noktadan gecen meridyeni bir numarali meridyen olarak yeniden tanimliyor. Gerci Amerika hicbir zaman bu yeni cografi koordinatlari resmi olarak benimsememis, Greenwich'e sadik kalmis. Ama rehberimizin bize soyledigine gore, bugun Nasa uzayda herhangi bir noktanin dunyaya olan mesafesini hesaplarken bu noktayi esas aliyormus.:)

Mall ustunde siradaki duragimiz Ikinci Dunya Savasi Aniti. Bu anit sadece savasta sehit dusenlere degil, gazilere ve savasa emegi gecen tum sivillere adanmis.





Bu anit Mall'un en yeni yapisi, 2004te tamamlanmis. Kocaman bir havuzun etrafinda Amerika'nin her eyaletini temsil eden kolonlar var. Bu cilgin gibi sicak ve nemli gunde suyun serinligi cok guzel geldi.

Biz Mall'un bati ucuna, Lincoln Memorial'a dogru yururken gun de yavas yavas batiyor:


Lincoln Memorial'in tam onunde Reflection Pool var, Washington Aniti'nin silueti buraya yansiyor ve gercekten de cok guzel goruntuler olusturuyor:




Lincoln Aniti'nin onundeki bu basamaklar Amerikan tarihinin en onemli protestolarina ev sahipligi etmis. 1963'te Martin Luther King unlu "I have a dream/Benim bir hayalim var" diye baslayan konusmasini burada, ceyrek milyon insanin onunde yapiyor.
Benim en sevdigim filmlerden biri olan Forest Gump'un da burada gecen cok hos bir sahnesi var. Suradan izleyebilirsiniz.

Lincoln Memorial, Amerika'nin 16. baskani Abraham Lincoln anisina yapilmis.

Gercekten, sadece boyutuyla bile cok etkileyici. Bu kocaman yapinin icinde 6 metre yuksekliginde dev bir Lincoln oturuyor:


Eger ayaga kalksaymis, boyu 8.5 metre olurmus. Sadece WAshington DC ile degil, Amerika ile ozlesmis ikonik heykellerden biri. (Maymunlar Cehennemi filminden su sahneyi ornek vermek istiyorum:))

Biz gunu bu manzaraya bakarak noktaladik. Sizi de bu muhtesem DC manzarasiyla basbasa birakiyorum:


0 comments: