2012 tam Hollywood'a yakisir bir felaket filmi. Mayalarin kehanetlerine uygun olarak 2012 yilinda dunyanin sonu gelmis. Once depremler, sel baskinlariyla sehirler yikilacak, sonra da dev tsunamilerle butun dunya su altinda kalacak. Onceden hazirlik yapan dunya liderleri insan neslini devam ettirmek uzere bir plan hazirlamislar. Zamani gelince dunya liderleri, onemli bilim adamlari bir de trilyonlarca euroyu gozden cikararak kendilerine bilet satin alabilen dunya zenginleri "uzay gemilerine" binip kurtulacaklar.
Mr.D'nin en nefret ettigi sey boyle felaket, dunyanin sonu hikayelerine kisisel oykulerin katilmasidir. Bu filmde de bunu bolca goruyoruz. Karisindan ayrilmis, limuzin soforlugu yaparak gecimini saglayabilen ama aslinda yetenekli yazar, onun eski karisi, karisinin yeni sevgilisi, iki cocuklari bas kahramanlar. Daha daha ne kliseler filmde: Cok uydurma bir aksanla Ingilizce konusan Ruslar, ulkesini birakarak gemilere binmeyi reddeden siyah Amerikan baskani, idealist bilim adami, insanligini unutmus politikaci, vs. Aslina bakarsaniz, filmde cok cok yonlu, nasil davranacagini onceden tahmin edemeyeceginiz bir tek karakter yok. Hikayenin akisindan, karakterlerin repliklerine varana kadar hersey sablondan cikma gibi. Butun bunlari seyretmeye devam etmenize yol acan tek sey ozel efektler. Sehirler yikiliyor, sular seller gezegeni basiyor, kitalar yaniyor, araclar patliyor a=vw biz de zevkle seyrediyoruz. Eger konunun ve karakterlerin tekduzeligine takilmayacaksiniz, sinemada ya da buyuk ekranda izlemeye deger derim.
0 comments:
Post a Comment