Friday, August 28, 2009

Dies Felices 3 yasinda!!!



Dies Felices tam uc yil once bugun yayina girdi!:) O ilk yazida soz verdigim gibi uc senedir burada gittigimiz gordugumuz yerlerden, yaptigimiz aktivitelerden bahsediyorum. Uc sene icinde yazilara yemek tarifleri, kitap ve film tavsiyeleri de eklendi. Umarim onumuzdeki yillarda da blogum bizi ozleyenlere minik bir avuntu olmaya devam eder. Daha nice yillara Dies Felices!!!

Sunday, August 23, 2009

Enginarli "dip"

Bu aralar yine sadece yemek tarifi verir oldum. Tarifler biraz birikmis, bir de gecen cuma plaja gittigimizde fotograf makinesini goturmeyi unutmusum o yuzden aktivitelerden resim yok.

Bu bir "dip" tarifi. Amerikalilar boyle partilerde, ayakustu atistirilan, misir cipsi, pita ekmegi, kraker ya da minik dogranmis taze sebzelere (havuc, kereviz, brokoli, karnabahar, vs) katik edilerek yenen karisimlara "dip" diyorlar, severek bol bol tuketiyorlar.
Bu da enginarli "dip" tarifi.

Bu yemegin bir numarali kahramani enginar. Burada zaman zaman marketlerde taze enginar goruyorum ama genellikle enginar konserve olarak aliniyor. Bunlar minicik tazecik enginarlar, gobekleriyle ve taze yapraklariyla konserve olarak saklanmis oluyor. Su resimdeki gibi:
resim:http://www.italianfoodnet.com/uploads/img/news-artichoke_hearts.jpg

Tarif su adresten. Orjinal malzemeler soyle:

1 buyuk konserve kutusu enginar,
1/2 bardak az yagli mayonez
1/2 bardak az yagli krem peynir
3/4 bardak rendelenmis Parmesan peyniri
1 bardak rendelenmis mozarella
1/2 cay kasigi sarimsak
1/2 cay kasigi karabiber
1 cay kasigi ince dogranmis yesil sogan
1 yemek kasigi icne kiyilmis maydonoz

Ben tarifi evdeki malzemelerin el verdigince ve kafama gore soyle degistirdim:
1 konserve kutusu enginar, suyu suzulmus, kucuk dogranmis
1/2 bardak az yagli yogurt
1 ucgen karper peynir
2 kasik rendelenmis parmesan
2 kasik rendelenmis kasar
azicik sarimsak, tuz, karabiber, maydonoz

Butun malzemeleri firina dayanikli bir kapta (hatta tercihan guvec kapinda) karistiriyoruz. Ustune bir kasik daha peynir serpip orta isidaki firinda uzeri kizarana kadar pisiriyoruz.

Ozellike ramazan pidesinin yaninda cok leziz olacagindan eminim.
Afiyet olsun!

Monday, August 17, 2009

Firinda Portabella mantari

Bu tarifi nereden aldigimi hatirlamiyorum, bir kac seferdir de yapiyorum, tarif biraz goz karari.

Icindekiler:
2 buyuk portabella mantari
2 avuc yikanmis taze ispanak, burada baby spinach dedikleri salata gibi tazecik ispanaklarla cok guzel oluyor

1 kahve fincani kadar rendelenmis kasar peynir
1 kahve fincani kadar ufalanmis beyaz peynir
tuz, biber, kuru nane, vs.

Once mantarlari guzelce yikayip, koklerini cikariyoruz. Alt kisimlari yukari gelecek sekilde tepsiye diziyor, herbirinin uzerine 1 tatli kasigi kadar yag suruyoruz. (Ben az kalorili, az kolestrolu olanlarindan kullaniyorum), orta ateste firina veriyoruz. Mantarlar biraz pisedururken icini hazirlayacagiz.

Ic malzemesi icin iki avuc taze ispanagi ince ince dograyip bir kasede diger malzemelerle karistiriyoruz. Firindan cikardigimiz mantarlarin uzerine tepeleme yigiyoruz.

Isterseniz kucuk kucuk dogranmis domates de koyabilirsiniz.
Mantarlari ustleri kizarana kadar firinda pisiriyoruz.

Ana yemek olarak yiyebildiginiz gibi diger yemeklerin yaninda da servis yapabilirsiniz. Yazin firinda yemek pisirince mutfak iyice sicak oluyor ama belki ramazan ayinda hafif, lezzetli, pratik bir yemek olarak denemek isteyebilirsiniz. Afiyet olsun!

Thursday, August 13, 2009

Patlican koftesi

Yeni bir patlican tarifi daha. Daha once yazdigim Eggplant parmesan tarifine benziyor ama bunda cok daha az yag kullaniliyor, o yuzden daha hafif ve saglikli. Bir de gorunusuyle falan tam bir kofte alternatifi.

Malzemeler:

1 buyuk topan patlican (bizim patlicanlar epey buyuk, ona gore siz 2 yapabilirsiniz)
1 kucuk sogan
1 bas sarimsak
1 yumurta
1/3 bardak parmesan (kasar da olabilir)
1 bardak galeta unu
tuz, biber, nane, kekik arzu ettiginiz kadar

Bu tarifi recipezaar'dan aldim ama pisirme asamalarini biraz degistirdim ben kolaylik olsun diye.

Patlican yikanir, kucuk kucuk dogranir. Patlicanin uzerine tuz dokulup 10 dakika kadar bekletilir. Boylece suyunu salmasini sagliyoruz. Patlicanin suyu nazikce, patlicanlari fazla ezmeden sikilir, 2 kasik kadar yag ile tavada sotelenir. Sogan ince dogranir, kiyilmis sarimsak ile birlikte tavaya atilir, hepsi bir arada sotelenir.




Bu asamada yemegi yapmaktan vazgecip, butun patlicanlari bu sekilde oldugu gibi yemege karar verebilirsiniz benim gibi, dikkat!:)

Patlicanlar iyice pisene kadar sotelenir, sonra derince bir kaba alinip catal yardimiyla pure haline getirilir. Bu islemi mutfak robotunda da yapabilirsiniz.
Karisima once yumurta, peynir, tuz, biber ve baharatlar eklenir, karistirilir. Sonra yavas yavas galeta unu eklenir. Galeta ununu en son eklememizin sebebi patlicanin boyutuna gore biraz goz karari olmasi. Benimkinde 1 bardak tam geldi. Kofte kivaminda yuvarlanabilecek bir karisim elde etmeye calisiyoruz. Avuc ici buyuklugundeki kofteleri yaglanmis firin tepsisine diziyoruz. Tam yuvarlak yapabilir, ya da hamburger koftesi sekli verebilirsiniz. Yalniz ona gore pisirme zamanini ayarlamayi unutmayin. Kizarana kadar firinda pisiriyoruz. Bizim dandirik firinda yarim saat kadar surdu. Iki yuzunu esit miktarda pisirmek icin arada cevirin.


Bu kofteleri spagetthi ve domates sosuyla servis yapabilirsiniz ya da kuru kofte gibi bufe ikramlariniza ekleyebilirsiniz. Cok lezzetli oluyor. Afiyet olsun!

Monday, August 03, 2009

Mystic, CT - Mystic Seaport

Gecen hafta evlilik yildonumumuzu kutlamak icin iki gunluk kisa bir kacamak yaptik. (evet evet ucuncu yil, 41 kere masallah nazar degmez insallah!) Gecen sene de boyle kisa bir kacamak yapmistik, cok keyifli oluyor. Yine yakin ve turistik bir New England sehrini sectik: Mystic.

Mystic nehri kenarinda kurulmus Mystic sehri tarih boyunca onemli bir liman sehri olmus. Bugun sehrin gemicilik tarihi Mystic Seaport adindaki acik hava muzesinde sergileniyor. Bizim de ilk duragimiz burasi oldu.




Mystic Seaport dunyanin en buyuk gemicilik muzesi olmakla ovunuyor. Burada bir cok tarihi yelkenli gemi ve gemicilikle ilgili binalar, esyalar biraraya getirilmis ve ozenle korunmus.

Muzenin en onemli parcalarindan birisi Charles W. Morgan yelkenli gemisi.

Su anda buyuk bir restorasyondan gectigi icin ne yazik ki karaya cekilmis bu gemi, yelkenlerini actigi zaman boyle gorunuyor:

REsim: charles W. morgan
Kaynak: wikipedia.org


Tahta bir iskeleden geminin guvertesine tirmaniliyor:

Iskeleden manzara:



Guvertede restorasyon calismalari ilerliyor:


Charles W. Morgan gemisi 1840 yilinda insa edilmis ve ilk gunden itibaren balina avciligi amaciyla kullanilmis. 80 sene icinde bu gemi tam 37 kez sefere cikmis, Pasifik ve Hint oKyanuslarini dolasmis.

Gemiyi gezmeye kaptan koskunden basliyoruz.Bu kucucuk kamarada kaptan esiyle birlikte kaliyormus. Yatak gemi sallandikca yere paralel durmasi amaciyla ozel olarak yapilmis.

Bu yemek masasini gunduzleri kaptanin esi oturma salonu olarak kullaniyormis.


Tayfalarin kamarasi:

Her bir seferde gemide yaklasik 33 kisilik murettebat bulunuyormus. Bunlarin buyuk kismi bir arada, kalabalik, havasiz kamaralarda, bazen alti aya kadar birlikte kalmak zorundalarmis.


Balina yagina olan talep petrolun rafine edilerek yakit amaciyla kullanilmaya baslamasiyla sonra ermis, boylece balina avciligi da yavaslamis. Charles W. Morgan emekli olduktan sonra Mystic Seaport'a getirilmis ve 1941'den beri buradaymis.

Mystic, CT - Mystic Seaport

Seaport'u gezmeye devam:








Binalarin birinde Mystic ve cevresinin 19.yy sonundaki halini gosteren bir maket var.




Deniz feneri:



Muzenin diger bir onemli gemisi Joseph Conrad. Bu gemi gemici yetistirmek icin egitim gemisi olarak kullanilmis.





Artik sefere cikmamakla birlikte bugun hala egitim gemisi olarak kullaniliyormus. Burada her yaz gencler icin yelken kampi duzenleniyor, ogrenciler bu kamp sirasinda bu gemide kalip gemicilik yasamini yakindan tanima firsati buluyorlarmis.




Muzenin icinde ayrica para odeyerek kisa bir fayton gezisi yapabiliyorsunuz.




Izmirli Mr.D'nin simdiye kadar faytona hic binmemis olmasina sasip, biz de bir tur atiyoruz bu at arabasiyla.





Dedigim gibi muze sadece yelkenli gemilere ev sahipligi yapmiyor. Ayni zamanda o donemde bir gemici kasabasinda bulunacak demirci, matbaa, eczane gibi binalari da bir araya getirmisler.






Matbaa:


Eczane: